Elmanın Yarısı mı, Ruhunuzun Eşi mi?

Bugünkü konumuz ilişkiler ve sürekli mutluluğun yaşanacağı eşler! Eğer size imkansız gibi geliyorsa derhal bilinçaltınıza yerleşmiş kalıpları temizlememiz lazım! O da mümkün değil diyorsanız yazının devamını okumanıza gerek yok diyebilirim!

erkeklerin_nefret_ettigi_12_kadin_tipi_1Hayatın her alanında evrenin karmasından etkilendiğimiz ve yaşadığımız her şeyde bizzat kendi bilinçaltımız başrol oynadığı gibi, ilişkilerde de aynı ilahi mekanizma işlemektedir. Yani biz ne istiyorsak onu yaşarız! Biz ne kadar istiyorsak, evren bize onu verir. Çoğu zaman bunun farkında değilizdir ve “-Ama ben bunu istememiştim ki” deriz. Çünkü günlük yaşam içinde farkında olmadan bilinçaltının programlarını yerine getirmek üzere hareket ederiz. İstemediğimiz halde içinde bulunduğumuz durum belki de bilinçaltımızın yaşattığı gerçekler olabilir. Kendimizi yalnızken yarım bir elma olarak görürüz ve elmanın diğer yarısını bulmak için çabalar dururuz. Bir kere kötü haberi hemen söyleyeyim, elmanın diğer yarısı diye bir şey yoktur! Yani en azından ben öyle düşünüyorum. Ama henüz karşınıza çıkmadıysa bile bir yerlerde mutlaka bir “ruh eşiniz” vardır!

Peki, nerede bu ruh eşi ve nasıl bulunur?

Öncelikle hepimizin özlemle andığı eski aşklara ve ilişkilere bir bakalım!407707-3-4-1f11e Dedelerimizin, ninelerimizin, hatta anne-babalarımızın saygı, sevgi ve bağlılıkla örülü, çalkantısız ve sonsuz gördüğümüz ilişkilerine göz atalım. Onlar başka bir devrin ilişkilerini yaşadılar. Yetiştikleri dönemin toplumsal bilinçaltı kodları onları aç-açık bırakmayacak, çocuklarına iyi anne/baba olacak, dürüst, namuslu eşler aramaya yöneltmişti. Önceden tanımak, ilişki deneyimleri, aşık olmak, zengin olmak, kariyer sahibi olmak, iyi eğitim almış olmak gibi bilinçaltı kodları yoktu. O nedenle görücü usulü evlendikleri kısmetleri zamanla onların ruh eşleri oldu. E, ne yapalım peki? Eskiye geri dönüp görücü usulü evlilikler mi yapalım? Ya da karşı cinsten beklentilerimizden vaz mı geçelim? Hayır, tabii ki! Zaman çok değişti. Bizler başka bir çağın, farklı düşünen ve farklı yaşayan bireyleriyiz. Hayattan farklı beklentilerimiz var!

Bence ilk yapmamız gereken şey kendimizi iyi tanımak ve ne istediğimizi iyi bilmek! Kendimizi tanımaktan kastım, bilinçaltımızda saklı kalmış beklentilerimizi tespit edip, onları bilinç düzeyindeki beklentilerimizle uyumlamak! Bir kere öncelikle anne-baba kodlarından kurtulmak gerekli! Çok sevmesine ve her anlamda uygun bulmasına rağmen eşi ya da sevgilisiyle uyum içinde olamayan o kadar çok çift var ki! Bunların içinde bilinçaltında anne ya da babaya öykünme veya onların kafasındaki eşe sahip olmadığını düşünmek o kadar yaygın ki! Karşı cinsle anne/babasını kıyaslayanlar, eşleri ya da sevgilileri ailesi tarafından kabul edilmediği için huzursuzluğunu üzerinden yıllarca atamayanlar, aşkından ölürken sosyal yaşamda yanına yakıştıramayanlar, aşkın son kullanma tarihi geçince alışkanlığı bırakamayıp kavga gürültü ilişkisini sürdürmeye çalışanlar… Aslında hepsinin çözümü var ve bu çözüm kendi içimizde saklı!

kadın-erkek-ilişki-10-gerçekHem hâlihazırda yalnız olanlar için bir ruh eşi bulmak, hem de bir partneri olanlar için mevcut partneri ruh eşine dönüştürmek mümkün! Mesele elmanın diğer yarısı olmak değil, en uygun partnere ruh eşi olabilmek! Teta Şifasında yapılacak bir kazma çalışması ve ruh eşi çalışmasıyla kısa sürede bunu yaratmak mümkün! Bu noktada yine kendim denedim ve olumlu sonuç aldım demek istiyorum! İnsan farkındalığını arttırdıkça ve kendini doğru olarak tanımaya ve tanımlamaya başladığında diğer insanlarla ve tüm dünyayla ilişkisi şaşılacak şekilde değişebiliyor. Bunun için hayata doğru enerjiyle bağlı olmak, kendimizi ve bilinçaltı olumsuz kodlarımızı tanımak, koşulsuz sevgiyi hayatımızın temeline oturtmak yeterli!

Sonsuz ve koşulsuz sevgiyle…

Elde Var Bir Farkındalık

images (7)Özellikle son yıllarda karşımıza çok sık çıkan bir kavram farkındalık! Herkes bir şekilde farkındalığını arttırmanın derdinde… Farkındalık buluşmaları, buna bağlı kişisel gelişim seminerleri, giderek daha da yaygınlaşan koçluk hizmetleri… Hepsi modern şehir insanının farkında olması ve farkındalığı ile yaşaması için hizmet veriyor. Ben de bunun gerekliliğine yürekten inanıyorum. Zira hepinizin artık bildiği Theta Healing maceram bir farkındalık çabası sonucu karşıma çıkmış ve tüm hayat felsefemi kökten değiştirmiş bir öğreti!

Ancak hepimizin aklına takılan, hatta zamanla aklını fena halde karıştıran bir takım sorular var… Örneğin;

  • Neyin farkına varıyoruz?
  • Daha önceden hiç mi farkında değildik?
  • Farkına varacağız da ne olacak?
  • Diyelim ki farkı fark ettik; şimdi bu farkındalıkla nasıl hayata adapte olacağız?

Bir kere neyin farkına varacağımız kişiden kişiye farklılık gösteren, her insanın şahsına münhasır bir mesele! Dert aynı gibi görünse de her insanın hayatta takılıp kaldığı ya da halının altına süpürdüğü meseleler çok kişiye özel. Anne-baba-kardeş derdi, ilişki ve evlilik açmazları, bitmek bilmeyen sağlık sorunları, parayla ilgili dertler, çalışma hayatının dayanılmaz ağırlıkları, hayatın kötü sürprizleri olan travma ve kayıplar, bile bile dönüp dolaşıp yenildiğimiz egolarımız temel başlıklar gibi görünse de, herkeste bıraktığı iz ve etkiler çok ayrı. “-Farkına varacağız da ne olacak, yuvarlanıp gidiyoruz böyle, hiç fark etmesek daha iyi değil mi?” diyebilirsiniz; ama emin olun önünde sonunda yaşamın bir yerinde bu açmazlar karşınıza çıkıp sizinle hesaplaşmak isteyecektir.

Gerçekten kimimizin en başta korkarak yaklaştığı farkındalık, farkına varınca da elimizde kocaman bir adapte olma meselesi olarak kalıverebiliyor. Son bir buçuk yılda bunun çok fazla örneğine rastladım. Elimdeki en net örnek de bizzat kendim oluyorum. Ancak benim şansım Teta Şifası gibi bilinçaltı yanlış kodlamaları en hızlı ve güvenli şekilde temizlemeye olanak sağlayan ve kişisel gelişimimi temizleyerek ilerlememe huzurla yol gösteren bir öğretinin hayatıma girmiş olmasıydı. Eğer hayatınızda sürekliliği olan sağlam bir öğreti yoksa girdiğiniz yolda hangi yöne gideceğinizi şaşıracağınız ve zorlanacağınız bir süreç yaşamanız çok mümkün.

Demem o ki; hayatımızda yolunda gitmeyen şeyleri fark etmek ya da hayatla daha uyum içinde, mutlu, huzurlu ve daha dengeli yaşamanın nasıl mümkün olduğunu görmek işin en kolay kısmı! Önemli olan bunu hayata nasıl geçireceğinizi keşfedebilmek! Birçok insan katıldıkları seminer ya da toplantılarda çok faydalı bilgiler, tüyolar hatta teknikler görmelerine rağmen; evlerine, işlerine ve günlük yaşamlarına döndüklerinde bunları uygulamanın mümkün olmadığına kanaat getirerek büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Aslında bütün bu bilgi ve teknikler işe yarayan ve uygulandığında kişinin hayatında olumlu değişikliklere neden olabilecek, denenmiş yöntemler. Ama insan yalnız başına kaldığında ya bildiği güvenli sulara sığınıyor ya da zaten kendisinin hayat yolunda ilerlemesine engel olan faktörlere alıştığı gibi bir kez daha teslim oluyor. En önemlisi bazı teknik ve seminerlerin size son derece başarıyla ayna tuttuktan sonra, gördüğünüz sizle sizi baş başa bırakması! En basitinden bir örnek verelim obezite_450mesela: Kilosu olması gerekenden bir hayli fazla olan, ancak bunu uzun yıllardır hiç dert etmemiş birine herhangi bir teknikle ayna tutmuş olalım. Bu kişi artık sahip olduğu kiloların görüntü ve sağlık açısından kendisine fazla ve zararlı olduğunu fark etti. Ve dedi ki; “-Evet, benim acilen şu kadar kiloyu vermem lazım!” Buraya kadar çok güzel! Sonra niyetini herkese beyan etti ve diyete başladı. Ama iş yaşamı, akşam evde geç vakit yenen uzun yemekler, çevresindeki herkesin dahil olduğu gereksiz atıştırmalık merakları ve diğer faktörler hedefine ulaşmakta onu çok zorluyor. Giderek azalan bir hevesle zayıflamaya karşı teslim bayrağı çekiliyor. Bilinçaltı sonunda; “-Ben zaten hep kiloluydum, benim hedeflediğim kiloya ulaşmam imkansız!” diyerek kişiyi her şeyden vazgeçiriyor. Peki, bu tuzağa düşmemek için ne yapmak lazım?

  • Bir diyetisyenden kişiye en uygun diyet programı alınıp, yaşam tarzını da değiştirerek, bu programı sabırla uygulamak bir çözüm olabilir.
  • Yine yaşam tarzını değiştirmek ön koşul olmak kaydıyla farklı şifa tekniklerinden fayda elde edilebilir.

Ancak seçeceğiniz yol her ne olursa olsun, kendi farkındalığınızın hedefine giderken sizi yalnız bırakmayacak ve her açıdan sizi destekleyecek bir yol seçmeniz çok önemli!

Örneğin biz Teta Şifasında böyle bir konu üzerinde çalışırken işe atalardan gelen bilinç ve toplumsal kodlar da dahil olmak üzere tüm bilinçaltı kodlarını temizleyerek başlıyoruz. Kıtlık bilinci, açlık bilinci, saklanma ihtiyacı, korunma içgüdüsü gibi aslında günlük yaşamda bize hizmet etmeyen ve aşırı kilo olarak bedenimize yansıyan tüm bilinçaltı kodlarını Teta Şifasıyla iyileştirerek işe başlıyoruz. Ve tabii bu süreçte bu bilinçaltı temizliklerini sürdürerek mükemmel bilince ulaşmayı hedefliyoruz. Kişi edindiği yeni farkındalığını hayatına adapte edene kadar süreci takip ederek devam ediyoruz. Tabii ki aslında en doğrusu Teta Şifasını kişinin kendi hayatına yerleştireceği bir yaşam tarzı olarak benimsemesi! Aslında herkes kendi kendinin şifacısı! Bunu kabullenip, yani farkına varıp çıktığınız her yol, sonunda çok güzel bir aydınlığa çıkıyor. İçinde sevgi, huzur ve mutluluğun olduğu aydınlık bir hayata!

Elde var bir “farkındalık!”images (2)

Ama elde iki olması lazım! Yani farkındalığa ilaveten bu farkındalığı hayata adapte edebileceğimiz bir yöntem!

Kendinize bir iyilik yapın ve hayatınızda iyi gitmediğini ya da size hizmet etmediğini düşündüğünüz bir konu belirleyin. Sonra bu konuda bir uygulayıcıdan Teta seansı alın! Konunun asıl özü ile ilgili bir farkındalığa varın ve bununla nasıl baş edebileceğinizi keşfedin!

Sonsuz ve koşulsuz sevgiyle…

Ne Onlarla Ne de Onlarsız… Hayat Yolunda Aile Çıkmazı!

22780Modern insanın tüm ilişki türleri içinde çözmeye ve bir daha geri dönmemek üzere üstesinden gelmeye en çok ihtiyaç duyduğu ilişki türü aile ilişkileridir. Teta Şifasında en çok başvurulan konuların başında aile ile ilgili sorunlar ve açmazlar gelir. Hatta çoğu zaman yüzeysel olarak görülmeyen, ama bilinçaltı programlarında ailenin yarattığı kalıplardan kaynaklı bir çok blokaj vardır. Bu blokajlar insanların hayatlarını hiç farkında olmadan olumsuz yönde etkiler.

Anne, baba ve kardeşler… Çekirdek aile kadrosu, aile bağları her ne kadar zayıf olursa olsun hepimiz için kutsaldır. Onlar bizim kanımızdır, canımızdır, bizi en çok tanıyanlardır. Başımız dertte olduğunda, canımız sıkkın ise veya herhangi bir şeyin içinden çıkamıyorsak onlar hep yanımızdadır. Ya da biz böyle durumlarda koşa koşa onlara gideriz. Bu dünyada kazanılmış koşulsuz sevginin ilk örneği onlardadır. Şefkat depolamanın, bağışlanmanın, anlaşılmanın ve her koşulda sevildiğini bilmenin limanlarıdır aile bireyleri… Ancak bütün bu sarıp sarmalayan yapının içinde, özellikle bizim gibi gelenekçi toplumlarda insan aklını ve mantığını alt-üst edecek tam tersi bir mekanizma da sürekli çalışır ve bu durum birçoğumuzu yaşam boyu derinden etkiler. Sevginin, şefkatin, anlaşılmanın ve koşulsuz kabul edilişin limanı aile bireyleri aynı zamanda acımasız bir eleştirmen, adaletsiz bir yargıç ve soğuk bir diktatör olmayı başarabilir. Ya da bize zaman zaman öyle gelebilir! Aile bireyleri nasıl olur da bu kadar sevgi dolu ve bağışlayıcıyken, aynı zamanda bu kadar da acımasız olabilir? Bir yandan mutluluğumuzu, huzurlu olmamızı ve iyiliğimizi düşünürken bir yandan da neden bu hakları yok sayan hep onlar olurlar?

o_ergenin-aile-ici-iliski-ve-sorunlari-462Sanırım birçok insanın ortak sorunudur aile içi iletişim hasarları… Acemilik, cehalet, aile bireyleri için duyulan yoğun endişe, kendi gerçeğini dayatma, toplum ya da mahalle baskısı, mükemmeliyetçilik… Adına ne derseniz deyin, bir yerlerden mutlaka her birimizi vurmuştur aile baskısı…  Üstelik birçoğumuz uzun yıllar ailemizden kaynaklı engellerimizin, çıkmazlarımızın, baskıların ve hasarların farkına bile varmayız! Çünkü onlar her şeyimizdir. Atsan atılmaz satsan satılmazlar. Kendi gerçeğimizle onların arasındaki uçurum yaşımız ilerledikçe saklanmalara, yalana, ikinci bir dünya kurmamıza, hatta çoğu zaman onlardan uzaklaşmamıza neden olur. Ama onların yarattığı vicdan bizi nereye gitsek takip eder! Onların olmasını istedikleri “doğru evlat” biz ona ulaşamadıkça, dönüp dönüp bizi farklı zamanlarda vurur. İlişkilerimizde çuvallarız, seçimlerimizi bile bile yanlış olandan yana kullanırız, sevmediğimiz bir işte mutsuzluktan patlarız, anne-babamızınkinin kopyası olamayacak bir evlilik ya da ilişki içinde “neden olmuyor” diye debelenir dururuz.kavgadan_sonra_yapmaniz_gerekenler

Peki, ne yapmalıyız ki, bu uzun hayat yolunda sık sık düştüğümüz aile çıkmazından düzlüğe çıkabilelim ve bir daha da o çıkmaza girmeden önünden geçip gidiverelim!

Her şeyden önce aile bireylerimizin kolay kolay değişmeyeceğini ve bizim için olan endişe ve beklentilerinin hiç bitmeyeceğini bilerek yola devam etmek lazım bence… Bu nedenle de işe kendimizden başlamamız gerekiyor. Kendimizi iyi tanımamız, direnen, doğru var saydıklarımızı oluşturan bilinçaltı programlarımızı gözden geçirmemiz lazım! Teta Şifasında seanslar ilerledikçe ve gerçek benle tanıştıkça, bilinçaltı programlarımızla yüz yüze gelemeye başladığımızda, aile ilişkileriyle ilgili çıkmazların bizim tarafımızdaki kısmını çözmek çok daha kolaylaşıyor. Eğer zaman zaman aile bireylerine karşı geçirgen olmayı, zaman zaman her ne kadar onların istediği aile üyesi olmasak da onlarla uyum içinde olmayı öğrenebilirsek, ortada çok da büyütülecek bir sorun kalmadığını görmeye başlıyoruz. Okuyamadığımız okullar, etiketi tatmin etmeyen işler, hiçbir zaman onaylanmayan evlilik ya da ilişkiler, giyim tarzı, yaşam felsefesi, çatışmaya neden olan her ne varsa birincil olmaktan çıkıp, ilişkilerin temeline anlayış, kabulleniş ve hoşgörü oturtulabiliyor.

kavgaBizzat kendi deneyimlemiş biri olarak ben, Teta Şifasında bu ince ayrıntıyı yakalayabildiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Yıllar içinde oluşmuş bilinçaltı programlarımla (kalıplar) yüzleşip, yaptığım çeşitli “kazma çalışmaları” ile bu kalıpları temizledikten sonra, karşı tarafla ilişkilerimin değişmeye başladığını şaşırarak fark ettim. Aslında değişen bir şey yoktu. Her şey ve herkes aynıydı… Sadece bakış açım değişti. Bakış açım değişince ilişkilerdeki enerji alış verişi değişti. Aradaki gergin enerji değişince, daha ılımlı ve karşılıklı anlayışa dayalı çatışmasız bir süreç doğdu! Kazma çalışması benim yıllardır yaşadıklarımdan biriktirdiklerimle oluşturduğum ve bana hizmet etmeyen bilinçaltı programlarımı temizlememe olanak sağladı.

Meditatif anlamda oluşturulan koşulsuz sevgi ve şifa sayesinde, sadece kazma çalışma ile değil, birçok farklı şifa yöntemiyle aile ilişkilerinde gözle görülür düzelme ve farklı bir hayat anlayışı yakalamak mümkün! Var olmayan hislerin yaratımı, bize hizmet etmeyen inançları değiştirme, geleceğe yönelik yapılan yaratım çalışmaları, kırılmış ruhları onarma çalışması gibi birçok yöntemle ilişkileri hiç olmadığı kadar olumlu hale çevirmek mümkün.

Hatta artık aramızda olmayan aile bireyleri ile evrenin sonsuz enerjisi içinde yapılacak buluşmalarla bugünümüzde blokaj yaratan, geçmişe dönük olumsuz programları değiştirmek ya da onarmak Teta Şifasında mümkün!

Sonsuz ve koşulsuz sevgiyle

“Teta Şifacısı” oldum da ne oldu?

Birçok dostum aldığım sertifikaları görünce bana Teta Şifası (Theta Healing) hakkında sorular yazmaya başladı! Klavyem döndüğünce hepsini yanıtlamaya çalıştım ama bir kez de bu bloğu hazırlamışken topluca buradan yazayım istedim.

En kısa tanımlamasıyla Teta Şifası yaşam tarzını tamamen değiştirecek bir felsefe…  Bir diğer değişle bir bilinçaltı terapi tekniği… Biraz daha açarsak; odaklanmış düşünce ile fiziksel, psikolojik, spritüal şifa sağlayan bir meditasyon tekniğidir.

Peki, bu ne demek?

advanced-dna1-300x198Bu şu demek; bir Teta Şifacısı teta frekansında kişinin bilinçaltındaki negatif kayıtlarını tespit ederek, onların pozitife çevrilmesine tanıklık eder demek! Her birimizin bilinçaltında olumlu ya da olumsuz birçok kayıt (program) bulunmaktadır. Bu programlar geçmiş yaşamımızdan, bu hayatta kendi oluşturduğumuz deneyimlerden, yaşadığımız ani değişiklik ya da travmalardan veya kaynağı genetik olan programlar olabilir. Kaynağı her ne olursa olsun bilinçaltımıza yerleşmiş kayıtlar bu hayattaki seçimlerimize, kariyerimize, gelişimimize, sağlığımıza, ilişkilerimize ve başımıza gelebilecek her türlü gelişmeye etki ederler. Kişiler Teta Şifasını hayatının temeline yerleştirip bilinçaltındaki tüm olumsuz kayıtları olumlularıyla değiştirebilir veya bir Teta Şifacısıyla yapacağı seanslar sonucunda bilinçaltını temizlemek üzere yardım alabilirler.

Kafanız daha da karıştıysa, panik olmayın; biraz daha açabilirim konuyu…

Theta Healing (Teta Şifası) adını, bir beyin frekansı olan tetadan alır. Beynimiz bulunduğumuz duruma göre farklı frekanslar yayar. Bunlar;9531775

  • Beta (14 – 30 Hz): Zihin fiziksel bir aktiviteyle meşgulse ya da tetikteyse…
  • Alfa (8 – 13 Hz): Hayal kurduğumuzda ya da düşüncelere daldığımızda…
  • Teta (4 – 7 Hz): Uyku öncesi ya da meditasyon anı…
  • Delta (0,5 – 3 Hz): Derin uykuda olduğumuz andır.

Teta bilinçaltımızın mutlu, huzurlu ve evrenin enerjisine açık olduğu anda yaydığı frekanstır. Teta Şifası sırasında bu frekanstan evrenin enerjisi ile bağlantı kurularak şifa yapılır. Çünkü bilinçaltında kayıtlı tüm negatif inançları bu frekansta hızlı ve güvenli bir şekilde değiştirmek mümkündür. Bilim adamları E.E.G ile yapmış oldukları deneylerde mutluluk ve huzurun bu dalga boyunda deneyimlendiğini tespit etmiştir. Bu dalga boyunda iken kolayca bilinçaltı ile bağlantıya geçebilir. Aynı zamanda evrendeki temel yaşam enerjisi ile bağlantıda olunur. Çocukların beyinleri 6 yaşına kadar teta frekansından yayın yapar. Bu nedenle ilk 6 yaşına kadar çocuklar her şeyi kaydederler ve bu kayıtların mutluluk, huzur ve güven temelli olması gereklidir. 0-6 yaş arası eğitimin çok önemli olması ve bir klasik olarak psikoterapi seanslarında çocukluğa inme uygulamaları bu yüzdendir.

advanced-thetahealing1Teta seansı sırasında kişinin bilinçaltı olumsuz programları kinesiyoloji (kas testi) kullanılarak tespit edilir ve yerine olumlu programlar yerleştirilir. Kinesiyoloji bilinçaltında depolanmış inanç ve duyguların nasıl yerleştiğini gösteren bilimsel bir tespit yöntemidir.  Örneğin kişinin bilinçaltında “hayat benim için çok zor”, “âşık olursam acı çekerim”, “ben değersizim”, çok param olursa derdim çoğalır”, “ne yaparsam yapayım bu müdürün gözüne giremem”, “boşanırsam bunu çocuğuma açıklayamam”, “seks her zaman kirli bir eylemdir” gibi kişiyi yaşamda engelleyen programlar kayıtlı olabilir. Bu kayıtlar ister istemez hayatımızı engeller ya da olması gerekenden uzak durmamıza neden olur. Kişilere göre değişiklik gösteren ve sonsuz sayıdaki bu olumsuz kayıtlar her konuda olabilir. Teta Şifası her konudaki bilinçaltı programları için uygulanabilir. Aşk, para, evlilik, aile ilişkileri, sağlık, sınav korkusu, ölüm korkusu, uçağa binme korkusu vs… Teta Şifasında derin, güçlü meditasyon ve dualarla, evrendeki yaşam enerjisini de kullanarak; sağlıkla ilgili problemler tespit edilip şifalandırılabilir, kişiye hizmet etmeyen tüm kayıt ve inançlar olumlularıyla değiştirilebilir, her türlü öğreti yüklenebilir, hayatta arzulanan her şeyle ilgili yaratım yapılabilir ve fiziksel ve duygusal anlamda sağlığın ve zindeliğin kapıları aralanabilir. Teta şifası ile inanç, duygu, düşünce ve hayatımıza aldığımız deneyimlerde ani değişiklikler yapabiliriz. Aynı zamanda evrende var olan herhangi bir bilgi, öngörü ve yaratıcılığı kendinize yükleyebilir, fiziksel, duygusal ve ruhsal anlamda kendimizi iyileştirebiliriz. Yüklediğimiz yeni programlar ile geri dönülmeyecek şekilde inançlarımızı dönüştürmek mümkün olabilecektir.

86763899Önemli bir not: Teta Şifacısı terimi bir yanlış anlamaya neden olmasın! Bu bizim kafamızdaki klasik şifa veren, üstün yetenekli insan anlamında bir terim değildir. Teta Şifacısı, Teta tekniğini kullanmayı ve uygulamayı bilen ve şifalanmaya şahitlik eden kişidir. Bu teknikte tüm temizlenmeler ve şifalanmalar kişinin kendi rızası ve izniyle evrenin sonsuz enerjisi tarafından gerçekleştirilir. Teta Şifacısı sadece bu sürece vesile olur ve şahitlik eder.

Demem o ki; Teta Şifacısı oldum ve bambaşka bir bakış açısına ve yaşam felsefesine sahip oldum!

Umarım hepinizle bir gün Teta Şifasının sevgi dolu yolunda buluşur ve bu özel öğretiyi birlikte deneyimleriz!

Sevgiyle…

Aydoğan Gözaydın